ülkücü gençlerin buluşma noktası
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» Geri Gelen Mektup
Ülkü Ocaklarımız EmptyCuma Haz. 11, 2010 3:20 pm tarafından Admin

» Nihal ATSIZ'ın vasiyeti burada...
Ülkü Ocaklarımız EmptyCuma Haz. 11, 2010 3:15 pm tarafından Admin

» Fatİh Sultan Mehmed Mahkemede
Ülkü Ocaklarımız EmptyCuma Haz. 11, 2010 3:14 pm tarafından Admin

» Fatih Sultan Mehmet'in ibret alınacak kısa bir anısı
Ülkü Ocaklarımız EmptyCuma Haz. 11, 2010 3:13 pm tarafından Admin

» Fatih Sultan Mehmet'in İmtihanı
Ülkü Ocaklarımız EmptyCuma Haz. 11, 2010 3:11 pm tarafından Admin

» Fatih Sultan Mehmet’in Bedduası
Ülkü Ocaklarımız EmptyCuma Haz. 11, 2010 10:48 am tarafından Admin

» Başkalık Vardı
Ülkü Ocaklarımız EmptyCuma Haz. 11, 2010 10:46 am tarafından Admin

» BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ
Ülkü Ocaklarımız EmptyCuma Haz. 11, 2010 10:45 am tarafından Admin

» BAŞBUĞUM
Ülkü Ocaklarımız EmptyCuma Haz. 11, 2010 10:42 am tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

Ülkü Ocaklarımız

Aşağa gitmek

Ülkü Ocaklarımız Empty Ülkü Ocaklarımız

Mesaj  Admin Cuma Haz. 11, 2010 7:34 am

Ülkü Ocaklarımız

Türk-İslam-Ülküsünü gaye edinen, gönlü tarih, kültür, töre, vatan, Millet, istiklal aşkıyla dolu olan ve bu sevgiyi kalplerinde hissedip yaşatan gençliğin fedakarca gayretleriyle, karşılık beklemeden kendisini ve milletine hizmeti şeref sayıp, temsil etmek için açılmış ilim irfan öğretilen bir fikir mutfağına "ÜLKÜ OCAKLARI" denilir.
Genel merkezi ve buralara bağlı merkez teşkilatları ile merkeze bağlı belde teşkilatları vardır.

Ocağa gelenler, ocağın kuruluş gayesine uygun hareket etmelidirler. Saygılı ve terbiyeli olmalıdırlar. Orada her şeyi konuşmamalıdırlar. Bir eğitim ve fikir alınıp, verilen yer olduğunu bilmelidirler. Oturmasına, kalkmasına, konuşmasına dikkat etmelidirler. Ocağa bağlı kalmalıdırlar. Ocağın ihtiyaçlarını karşılaması için maddi ve manevi yardımda bulunmalıdırlar. Ocağı çıkarı için vasıta olarak kullanmamalıdırlar. Ocağa kutsal bir yer olarak bakmalıdırlar. Burada bulunulduğu vakit uygun olmayan hareketlerde bulunmamalı ve kötü alışkanlıkları burada sergilenmemelidirler. Ocak disiplin demektir. Kendilerini buranın disiplinine göre ayarlayıp, oraya öyle gelmemelidirler. Burası fikir ilan edilen ve bu fikrin memleket yararına olmasına çalışılan bir mekandır.

Bu fikri ilan etmek başarı için yeterli degildir. İlan edilen fikri kitleye kabul ettirmek için milliyetçi örgütlerin ve bu örgütlerin başında ocakların sistemli olarak çalışması gerekir. Ocaklar bunun için ilan edilen fikrin hamurunun mayalandığı bir yerdir.

Ocağa gelen ülkücüler haftanın belirli günlerinde mutlaka toplanmalıdırlar. Toplantıya o gün görüşülecek konuları incelemiş olarak gelmelidirler.

Ocak yönetimine ve hele başkanına saygılı olmak, verilen görevleri yerine getirmek, onların talimatlarına harfiyyen uymak lazımdır.

Ocak ruhuna , terbiyesine ve adabına uymada zorluk çekenleri yapıcı olarak aydınlatmak ve uyarıda bulunmak, her ülkücünün görevleri arasındadır.

Ocak milletimize hizmet için açılmış bir yerdir. Ocak ehlilerinin de kendilerini, ocak emrinde ve hizmetinde bir fert olarak görmeleri gerekir.

Ülkü ocaklarında, ülkücü ruhun hakim olması için hiç kimseye ocağın varlığını zedeleyecek şekilde taviz vermeden doğru ideal fikirle hareket edilmemeli, kadrolaşan sağlam bir ruhta insan yetiştiren teşkilat olarak bilinmeli, teşkilatına ve kadrosuna düşmanca tavır ve tutum gösterenlere karşı duyarlı olmalı.

Seviyeli bir siyaset güden insanlara ihtiyaç duyulursa, bunların da ocak emrine ve hizmetine girmeleri için kendilerine teklifler götürülmeli. Her ülkücünün de bunu böyle bilerek, bu tipde insan olmayı hedeflemesi ve ileride bu açığı kapatmak için çalışması lazımdır.

Tarihin engin tecrübelerinden istifade edebilen geleceğin neler getirebileceğini az çok tahmin eden, anlayan dünya haritasına ibret gözüyle bakabilen, ocak eri olmuş demektir. Tarihe bakıldığı zaman, tarih insana çok çok güzel şeyler anlatır ve geleceğini emniyet altına almaya yönelik icraatları bir bir tavsiye eder. Ocak bu bakımdan da tarih şuurunun canlı tutulduğu ve milli hislerin beslendiği bir kaynak gibi insan fikrine bir şeylerin akıtıldığı yerdir. Ocak önderlerinin bunlarında farkında olarak ocaga gelip gitmeleri gerektiğini anlamaları lazım gerekir.

Ülkü ocakları ve mensubu ülkücüler, ülkücü hareketi sekteye uğratacak düşman propaganda, görüş, düşünce ve hareketlerine iltifat etmemelidirler. Aktif bir hareket tarzı ve mücadele içinde bulunmalıdırlar.


Dış kuvvetler yerli ajanları vasıtasıyla daha önce nasıl bir Türk müsün Müslüman mısın ? tartışmasını çıkarıp, milliyetçi güçleri bölmeye çalıştılarsada, yarın da başka sloganlarla ortaya atılacak, çirkin isnat, iftira ve yalanlarla coşkun gençliği küstürerek mücadele dışı bırakmak isteyeceklerdir. Teşkilat, mücadele içinde, mücadele için ve mücadele halinde gelişen milli hareketin adıdır. Üye olsun olmasın bütün milliyetçilerin bu gibi düşman propagandasına kulak vermemeleri ve en şiddetli şekilde mukabele bulunmaları şarttır. Aksi halde milliyetçiler Türk Milletine karşı görevlerini suistimal etmiş olacaklar ki bundan da yukarıda kısaca sayageldigimiz Türk düşmanları faydalanacaklardır. Bir milliyetçinin inancına uygun hareket etmesi, milli olmayan düzene karşı pasif direniş içinde bulunan kitleyi şuurlandırması, milliyetçi hale getirmesi şarttır. Eğer teşkilat mensupları arasında Türk düşmanlarının ağzıyla konuşup, bölünme ve çalkantılara yol açacak davranışlar içinde bulunanlar varsa, bunları uyarmak, ikaz ve ikna etmek buna rağmen bozgunculuğa devam ediliyorsa durumu o bölgedeki teşkilat başkanlığına bildirmek her milliyetçinin görevidir.

Ülkü Ocaklarına mensup olan ve ben ülkücüyüm diyen kerkesin ayrıca şunları çok iyi bilmesi gerekir :

Ülkücü hareket, milliyet ve milliyetçilik esasına dayanır. Her ülkücünün mensubu olduğu milletini ve devletini sevmesi gerçeği üzerine kuruludur.

Kimlik arayışı içinde olmak, kimliği inkar etmek, yabancıları propaganda yollu yalan ve iftiralarına kanmak, tarihimizi kirletmek için söylenmiş sözlere iltifat etmek, mazimizi düşmanların gözüyle görmek, geçmişe surat asmak gibi acizliklere düşmemelidirler.

Ayrıca düşmanlarımızın altıncı kol faaliyetleriyle ülkemizde varlığımıza, atalarımıza, kültürümüze, dinimize attıkları çamurları temizleycek fikir gücüne sahip olmaları gerekir.

Kendi tarihlerindeki acımasızlıklarını, entrikalarını, sömürücülüklerini örtbas etmek isteyenlerin, karanlık ve kirli tarihlerini de iyi bilmelidir. Aynı şekilde onlara karşılık vererek, hakkın ve doğrunun hakim olmasını sağlama yönüne gitmelidirler. Bütün küfür alemine karşı tek başına karşı koymak, onlar üzerinde on yedi büyük zafer kazanan ecdadımızın da büyüklüğünü hiç bir zaman aklından çıkarmamalıdırlar.

Hıristiyan batılı tarihcilerin yazmış oldukları eserlere değil, kendi insanının yazdığı eserlere müracaat etmeli ve Hıristiyan aleminin bizim büyük zaferlerimizi küçük, kendi küçük zaferlerini büyük gösterme alışkanlıklarını iyi bilmeli.

Yüce Tanrı' nın Kuranı Kerim' de "Ben sizleri kavim kavim yarattım birbirlerinizi tanıyasınız diye. Bir kavim diger bir kavime üstünlüğü yoktur. Üstünlük takva iledir" emrinin şuurunda olmadır.

"Hz. Muhammed' in (S.A.S.) ise "Kişi kavmini sevmekten dolayı suçlanamaz" Hadis_i Şerif' inin manasını iyi bilmeli.

Millet olarak varlığımıza topyekün hakaret eden ve kökü dışarda bulunan, eski Türkler kafirdir, sözüne karşı, Kuran-ı Kerim'den "Yeryüzünde hiç bir kavim yoktur ki biz ona kitap ve peygamber göndermemiş olalım" Ayetini örnek verebilecek seviyede olmalıdır. Onlara siz tarihin hangi köşesinden geliyorsunuz ve kimleri kafir ilan etme hakkına sahip oluyorsunuz diyebilmeli. Bizim ırkçılık yapmadığımızı, kuru cihangirlik davası için çalışmadığımızı iyice anlamalıdır.

Fakat, şanlı ve büyük tarihimizi ve mensubu olduğumuz büyük milletimizi de inkar etmenin mümkün olamayacağını düşünmelidir.

Hiç bir kimsenin istese bile bir Alman, İngiliz, Fransız, Arap veya Acem olamayacağı için doğal olarak Hakk' ın yarattığı ve mensubu olduğu soyuna bağlanması lazım geldiği gerçeğini bilmesi lazımdır.

Biz dünya milletleri içinde millet olarak Türk' üz ve Türk olarak kalmak zorundayız: İstesek de bu kimliği değiştiremeyiz. Her millet varlığı üzere kimliğini ortaya koyarken, bizim kendi kimliğimizden uzaklaşmamız için bir neden olmadığına hükmetmesi icap eder.


ALINTIDIR - "AYDIN ÜLKÜ OCAKLARI"

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 211
Kayıt tarihi : 10/06/10

http://turkislamdevletleri.hareketforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz