Türk'ün töresine göre

[Admin]

Türk'ün töresine göre "Töre konuşurken han (kağan, hakan) bile susar."
Nedir Türk'ün töresi?
Türk'ün töresi: Türk Budununun iki cihanda mutlu olmasıdır.
Türk'ün mutlu olmasının olmazsa olmaz şartları vardır, elbette.
Türk'ün vatanı,
Türk'ün kan ve soyu
Türk'ün kutsal değerleri
Türk'ün dili,
Türk'ün milli birliği,
Türk'ün onuru
Olmazsa olmazların başındadır.
Kim bu olmazsa olmazlara aykırı tutum ve davranış sergilerse o isterse Türk'ün başında Türk soylu hakanı olsun, ona itaat edilmez, onun peşinden gidilmez.
Bu da Türk töresinin gereğidir.

Türk Milleti İslam'ı kabul etmesiyle birlikte "Töre konuşurken han (kağan, hakan) bile susar" düsturu “Ul'ül emre itaat” yani devleti yönetenlere kayıtsız şartsız tabii olmak olarak, dini bir anlayış ve mana yüklenerek, değiştirilmiştir.

Özellikle laik cumhuriyetimizi yıkmaya çalışan irticai kadrolar “Ul’ül emre itaat vaciptir” kavramını üzerine basa basa yerleştirmekte, işi sevap-günah ikilemiyle ve hatta Allah’ın rızasına dayandırarak sinsi ve hain planlarını adım adım uygulamaya koymaktadırlar.

Oysaki bu mürteciler güruhu kendileri iktidarda olmadıkları zamanlarda laik ve cumhuriyet taraftarı yöneticilere itaat etmemek için Türkiye’yi “dar’ul harp”, yani İslam’ın hâkim olmadığı, küfrün hakim olduğu memleket olarak ilan etmişlerdi.

Bu irticacı ekip iktidara gelince, bir anda, söylemler değişti.
Dün, iktidar ellerinde değilken, “dar’ul harp” olan Türkiye bu gün, birden bire, iktidar ellerine geçince “dar’ul İslam” oldu ve “Ul’ül emre itaat vacip” kılındı.

Dünyanın hiçbir yerinde ve tarihin hiçbir döneminde bu denli iki yüzlülük, bu denli madrabazlık, bu denli istismar yaşanmadı ve yaşanmayacaktır.

Başımızdaki bu adamlar laik cumhuriyeti yıkmak olan amaçlarını gerçekleştirmek uğrunda yalan söylemeyi, iftira atmayı, istismarı ve daha onlarca çirkin şeyleri yapmayı meşru görmektedir.

Çünkü bunlara göre verdikleri mücadele; küfür olarak kabul ettikleri laik cumhuriyete ve laik cumhuriyeti koruyup-kollayan güçlere karşı, açılmış bir cihattır.
Cihatta yani savaşta; kazanmak için, her türlü hile ve yanıltmaca helaldir ve hatta sevaptır.

Çünkü bunların amacı: küfür olarak gördükleri laik cumhuriyeti yok ederek “dar’ul harp” i “dar’ul İslam” a çevirmektir.

İktidarı işgal eden tayfanın bu niyetini bilmeyen veya bazı makam ve çıkarlar gereği bilmiyormuş gibi davranıp, göz yuman angutlar; ellerindekini kaybedeceklerini anladıklarında, “kıçı dağlanmış kedi gibi” ciyaklamaya ve yaptıklarını mazur göstermeye çalışsalar da adama “geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye” derler.

Bunun tevili, kıvırması, mazereti vs. yok!

Ya Başbuğ ******’ün kurduğu laik cumhuriyetten yanasın, ya da, adı her ne olursa olsun, laik cumhuriyeti yok etmeye çalışanlardansın.

Üçüncü bir saf yok.