Arama
En son konular
Nevruz ve Bayram
1 sayfadaki 1 sayfası
Nevruz ve Bayram
Nevruz ve Bayram
20 Mart 2010, Cumartesi
İkisi de sevinçtir kısaca… 21 Martta birleşmişlerdir, bayram olmuştur Nevruz.
Farsça “yenigün” anlamına gelmektedir ve Kaşgarlı Mahmut “ilkbaharın gelişi” demektedir Nevruz için…
Türk dil kurumu ise “Eski takvimlere göre yılın ve baharın ilk günü sayılan martın yirmi birine rastlayan gün” olarak tanımlamaktadır.
Tarihi de çok eski; Türk kavimleri MÖ 8.yy’dan beri kutluyor…
Hatta Ergenekon’dan çıkıştır Türkler için… Uyanış ve diriliş günüdür!
Gün dönümüdür.
Selçuklu ve Osmanlı da milli bayramdır!
Bu yazılanların ötesinde daha çok şeyi ifade eder aslında, hem de tasavvur edilemeyecek kadar çok şeyi…
***
İnsanın bayramıdır Nevruz, baharı özleyen ve bahar için gün sayan insanın…
İnsanlığa aittir…
Beklemenin ve sabretmenin mükafatıdır, uyanmak ve başlamak için ilk adımdır herhangi bir şeye…
Yapılamamış hesapların tarihidir Nevruz!
Renklerin güneşle bütünleşip insanın gözüne gözüne vurduğu bu gün, bir köşeye sıkıştırılıp da içi boşaltılacak bir gün de değildir ayrıca!
Yine pembelerin hesapsızca açtığı, kedilerin gözlerindeki ışıltının bir başka olduğu bu gün, etnik bir girdap ile de kendisini teslim edecek bir gün de değildir!
Yaklaşık 3000 yıldır, yerinden sökülmez çivilerle çakılmıştır bu gün, gökyüzünde baharın başlayacağı güne… Ve ağmaktadır her yıl damla damla tüm insanlığın üstüne…
Aslında bu gün (Nevruz), kendisini anlatmaktan aciz değildir, çünkü; binbir rengin bir arada göründüğü bu gün, 3 rengin hegemonyasına girecek kadar aptal da değildir!
***
Bütün insanlığa ait olan bir bayram nasıl olurda pazarlık konusu edilerek resmi makamlarca kapsamı kırpılır ya da bypass edilir anlamak gerçekten zor… Sizin-bizim savaşı varmış gibi bir tuzağı kurmak ve saatli bombanın düğmesine basarcasına, ayrışma ortamının şartlarını oluşturmaya çalışmak, bu yörenin, bu törenin ve bu tarihin sahibi olan bir devlete hiç ama hiç yakışmamaktadır. Devlet işin aslını ve tüm boyutlarını bilmeli, bu bilgiyi de en iyi şekilde kullanmakla görevli bir organ olmalıdır. Kararlarıyla hem geçmişi ve hem de geleceği aydınlatmalıdır.
Meseleleri ve hatta hedefleri küçülterek nereye varılabilir? Bu durumda Nevruz sadece küçük ve kuytu bir mizansen olarak algılanmamalı aksine adete tüm insanlığa bir armağan olarak ilan edilmeli ve kutlanmalıdır.
***
Hayatı ve dünyayı, bir algılama biçimi olarak gördüğünüzde karşınıza sorunlar çıkabilir… Oylama yaparak tarihi değiştirmeye çalışmak, terör örgütü propagandası yaparak bayram kutlamak, kendini inkar ederek gerçeğe aramak veya ün kazanmak, kargaşa ve korku üreterek ortamı germek vb. gibi yapılan faaliyetler aslında eksikliğin değil, art niyet taşımanın göstergeleridir…
Binlerce yıl huzurun, kardeşliğin, adaletin ve sevincin vatanında açan kıpkırmızı bir gül olan Nevruz için yapılanlar, söylenilenler ve karşımıza çıkarılanlar, sinsi bir yılanın tıslamasından başka bir şey değildir…
Çünkü Nevruz karşılamadır, hoşgörüdür, güler yüzdür… Tarihe ihanet değildir…
Ve aynı zamanda Nevruz umut etmektir, her şeyin düzeleceği günü beklemek ve sabretmektir…
20 Mart 2010, Cumartesi
İkisi de sevinçtir kısaca… 21 Martta birleşmişlerdir, bayram olmuştur Nevruz.
Farsça “yenigün” anlamına gelmektedir ve Kaşgarlı Mahmut “ilkbaharın gelişi” demektedir Nevruz için…
Türk dil kurumu ise “Eski takvimlere göre yılın ve baharın ilk günü sayılan martın yirmi birine rastlayan gün” olarak tanımlamaktadır.
Tarihi de çok eski; Türk kavimleri MÖ 8.yy’dan beri kutluyor…
Hatta Ergenekon’dan çıkıştır Türkler için… Uyanış ve diriliş günüdür!
Gün dönümüdür.
Selçuklu ve Osmanlı da milli bayramdır!
Bu yazılanların ötesinde daha çok şeyi ifade eder aslında, hem de tasavvur edilemeyecek kadar çok şeyi…
***
İnsanın bayramıdır Nevruz, baharı özleyen ve bahar için gün sayan insanın…
İnsanlığa aittir…
Beklemenin ve sabretmenin mükafatıdır, uyanmak ve başlamak için ilk adımdır herhangi bir şeye…
Yapılamamış hesapların tarihidir Nevruz!
Renklerin güneşle bütünleşip insanın gözüne gözüne vurduğu bu gün, bir köşeye sıkıştırılıp da içi boşaltılacak bir gün de değildir ayrıca!
Yine pembelerin hesapsızca açtığı, kedilerin gözlerindeki ışıltının bir başka olduğu bu gün, etnik bir girdap ile de kendisini teslim edecek bir gün de değildir!
Yaklaşık 3000 yıldır, yerinden sökülmez çivilerle çakılmıştır bu gün, gökyüzünde baharın başlayacağı güne… Ve ağmaktadır her yıl damla damla tüm insanlığın üstüne…
Aslında bu gün (Nevruz), kendisini anlatmaktan aciz değildir, çünkü; binbir rengin bir arada göründüğü bu gün, 3 rengin hegemonyasına girecek kadar aptal da değildir!
***
Bütün insanlığa ait olan bir bayram nasıl olurda pazarlık konusu edilerek resmi makamlarca kapsamı kırpılır ya da bypass edilir anlamak gerçekten zor… Sizin-bizim savaşı varmış gibi bir tuzağı kurmak ve saatli bombanın düğmesine basarcasına, ayrışma ortamının şartlarını oluşturmaya çalışmak, bu yörenin, bu törenin ve bu tarihin sahibi olan bir devlete hiç ama hiç yakışmamaktadır. Devlet işin aslını ve tüm boyutlarını bilmeli, bu bilgiyi de en iyi şekilde kullanmakla görevli bir organ olmalıdır. Kararlarıyla hem geçmişi ve hem de geleceği aydınlatmalıdır.
Meseleleri ve hatta hedefleri küçülterek nereye varılabilir? Bu durumda Nevruz sadece küçük ve kuytu bir mizansen olarak algılanmamalı aksine adete tüm insanlığa bir armağan olarak ilan edilmeli ve kutlanmalıdır.
***
Hayatı ve dünyayı, bir algılama biçimi olarak gördüğünüzde karşınıza sorunlar çıkabilir… Oylama yaparak tarihi değiştirmeye çalışmak, terör örgütü propagandası yaparak bayram kutlamak, kendini inkar ederek gerçeğe aramak veya ün kazanmak, kargaşa ve korku üreterek ortamı germek vb. gibi yapılan faaliyetler aslında eksikliğin değil, art niyet taşımanın göstergeleridir…
Binlerce yıl huzurun, kardeşliğin, adaletin ve sevincin vatanında açan kıpkırmızı bir gül olan Nevruz için yapılanlar, söylenilenler ve karşımıza çıkarılanlar, sinsi bir yılanın tıslamasından başka bir şey değildir…
Çünkü Nevruz karşılamadır, hoşgörüdür, güler yüzdür… Tarihe ihanet değildir…
Ve aynı zamanda Nevruz umut etmektir, her şeyin düzeleceği günü beklemek ve sabretmektir…
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Cuma Haz. 11, 2010 3:20 pm tarafından Admin
» Nihal ATSIZ'ın vasiyeti burada...
Cuma Haz. 11, 2010 3:15 pm tarafından Admin
» Fatİh Sultan Mehmed Mahkemede
Cuma Haz. 11, 2010 3:14 pm tarafından Admin
» Fatih Sultan Mehmet'in ibret alınacak kısa bir anısı
Cuma Haz. 11, 2010 3:13 pm tarafından Admin
» Fatih Sultan Mehmet'in İmtihanı
Cuma Haz. 11, 2010 3:11 pm tarafından Admin
» Fatih Sultan Mehmet’in Bedduası
Cuma Haz. 11, 2010 10:48 am tarafından Admin
» Başkalık Vardı
Cuma Haz. 11, 2010 10:46 am tarafından Admin
» BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ
Cuma Haz. 11, 2010 10:45 am tarafından Admin
» BAŞBUĞUM
Cuma Haz. 11, 2010 10:42 am tarafından Admin